Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay Başkanlığı Konferans Salonu’nda “Sayıştay’ın 162. Kuruluş Yıl Dönümü” programında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
TBMM’nin saygı değer başkanı, Sayıştay’ımızın değerli başkanı ve mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 162. kuruluş yıl dönümünde Sayıştay’ımızın siz güzide mensupları ile olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Kamu görevi, kaynağı millettin dişinden tırnağından artırdığı vergiler olan vebali gerçekten ağır bir vazifedir.
Devlet millet arasına duvar ören eski alışkanlıkların tekrar baş göstermesine izin vermeyiz. Bu tür yollara tevessül edenlerin de gözünün yaşına bakmayız.
Kendimizi sürekli hesaba çekiyor, nerede sıkıntı varsa ortadan kaldırmak için samimiyetle uğraşıyoruz. Halkımızın serzenişlerine kulaklarımızı asla tıkamıyoruz.
Eski sisteme dönüş, bu bir polemiktir. Bu polemiğin ülkeye ve millete herhangi bir hayrının dokunmayacağı kanaatindeyiz.
Son dönemde bazı kamu hizmetlerinde şikayetlerinin çoğaldığının farkındayız. Görevden kaçmanın, vatandaşa ‘bugün git yarın gel’ demenin mazereti olamaz.
İster merkezi idare, ister yerel yönetim olsun milletin vergilerini harcayan hiçbir kurum insanımızın yüreğini sızlatacak bir savurganlık içinde olamaz.
Türkiye Yüzyılı’nın kilometre taşlarından birisi anayasal demokrasimizin yeni ve sivil bir anayasayla güçlendirilmesi ve kurumsallaştırılmasıdır. Evlatlarımıza çağdaş normlara uygun, kuvvetler arasında doğru denge kuran, demokratik hukuk devletini esas alan yeni anayasa borcumuz vardır. Türkiye’yi 82 anayasasından kurtarmak bizim için milli bir görevdir. Demokratik devlet yasasını ele alan siviller eliyle hazırlamak borcumuzdur.
Milletin vergilerini harcayan hiçbir kurum savurganlık içinde olamaz. Son dönemde eş dost atamalarıyla birlikte belediyecilik işlemlerinin yapıldığını üzülerek görüyoruz. Kimse kusura bakmasın. Milletin parasıyla gazetecilere Roma turu yaptırmanın hiçbir açıklaması olamaz. Bu hassasiyetimizin yeni bir göstergesi olarak tasarruf paketini açıkladık.